Bir gider bin geliriz

Halka güvenmeden siyaset üretme ve sürü addedilen halkı  idare etme devri aslında çoktan bitmesi gerekirken yeni yeni etkisini kaybediyor.   Yedi düvelle dört koldan  saldırıya uğruyoruz desem , son günlerde bu aziz millete yaşatılanlar için kafi gelmez.

  Belki çektiğimiz sıkıntılar ve yaşadığımız acılarda bu dik ve onurlu haykırışın da etkisi çok fazla. Fazla yada az , eski Türkiye olarak addedebileceğimiz günlere dönmektense bu şekilde yaşamak birçoğumuzu gururlandırıyor.

 Korkaklar ve maşalar için bu duruşa ihanet hıyanet diyenler olabilir. Önemli olan tarihi kayıtlara bu devrin nasıl  kaydedileceği  ve bizlerin millet olarak nasıl anılacağı. 2016 gerçekten çok zor geçti. Hele son ayı, nerede ise her gün bir tedirginlik bir olay.

  Bizi Suriye ,mısır ,Libya ,Irak yapma uzmanlarının yazdıkları en kötü senaryoyu oynamalarına rağmen şükür ülkemiz ve ilkelerimiz çiğnenemedi. Çiğnetmedik. Kan kustuk görenlere , soranlara kızılcık şerbeti içtik diyerek vakarımız  ve moral değerlerimiz üzerinde oynanmasına müsaade etmedik. 

    2017 güzel geçsin temennilerimizi boşa çıkartmak için ,yeni yılın ilk saatlerinde fitne kazanını kaynatacaklarını garanti edercesine saldıranlar, yaşadıkları sükutu hayalin hırçınlığı ile bu kez de güzel  İzmir’imizi savaş alanına çevirmeye yeltendiler. İçerde ,dışarda şehit kervanına eklenen her bir neferimiz giderken binler onun yerini doldurarak düşmanlarımızı çatlatıyoruz. Çatlasanız da patlasanız da biz buyuz. Ömer Halisler nasıl tükenmiyorsa ,Fethi Sekinler de tükenmeyecek.

  İnsan sıfatı ile hitap etmek yakışmıyor ama sizler  yok olmaya mahkumsunuz. Tarih kitaplarında kahramanlıklarda    ve ihanetlerde  iç içe sarmaş dolaş.  Tarih yazıcıları ve okuyucuları  kahramanları şükran ve minnet ile anarken sizin gibi hainleri ile nefretle anar. Lanet üstüne lanetlenerek iki dünya böyle  zalimlere dar edilir.  Zalimler için yaşasın cehennem sözü anlayana  çok anlamlı ve şümullü.

Reis ne diyor?

 Günlerdir hatta aylardır bir türlü içinden çıkamadığımız  ,sıkıştırılıp  sıkışıp kaldığımız önü aydınlık tünelde ,şu günlerde Reisimiz  hemen her platformda halkına  olumlu telkinler  ve sağ duyulu mesajlarla birlik ve bütünlük vurgusu yapıyor.

 Halkımız bu çağrıya bir çok yönden destek vermeye devam ediyor. Kalan dövizini bozdurarak ve birikimlerini yatırıma kaydırarak  haklı çağrıyı maddi ve manevi olarak destekliyor.

  Maalesef bazı duyumlar ve şüuu vukuundan beter duruş ve davranışlarla bu olumlu havanın etrafa yansıması yeteri kadar hissedilemiyor. Özellikle yatırımcıya açılan kapılardaki yetkililerimiz ve bürokratlarımızın tutum ve davranışları ile ilgili bir çok duyumlar da hepimizin malumu.

  Enerji bakanımız ve müsteşarının yatırımla ilgili tüm çabaları istenilen sonucu vermiyor.  Özellikle büyük enerji yatırımcılarının avukatları ve idarecilerinin küçük yatırımcının önünü kesme gibi bir misyonu ibadet aşkı ile yaptığı hususunda çok sayıda duyumlar ,  haklı haksız ister istemez akla bazı soruları da getiriyor.

  Sayın bakanımı ve sayın müsteşarımı  yakinen tanıyan bir vatandaş olarak çıkan dumanların ateşini kimin veya kimlerin yaktıkları hususunda gösterdikleri çabanın daha ötesinde gayretleri gerekiyor kanaatini taşıyorum.

 Malum 15 temmuz gibi bir süreçten geçiyoruz. İzler karışık. Doğru iz sürmede çorba tuzu olmak halkım adına beni ziyadesi ile gururlandırır kanaati ile sağlık ve mutluluklar diliyorum.

  Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi