Cumartesi günü akşam, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde, Ak Parti Kahramanmaraş İl Gençlik Kolları’nın ev sahipliğini yaptığı “Ölümünün 75. Yılında Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı” vardı.

Programın sunuculuğunu Radyo 7’nin sempatik ve beyefendi programcılarından Mehmet Ercan yaptı.

Konuk; tarih ve özellikle “Osmanlı Tarihi” denince akla ilk gelen isim, Tarihçi-Yazar Yavuz Bahadıroğlu…

Salon tıklım tıklım… Balkon ve koridorlar dahil her santimi tam dolu. Kültür merkezinin nadiren rastladığı kalabalıklardan... 

Konuklara bakıyorum; en azından salonun yarısını hanımlar doldurmuş. Dikkatli, ilgili, sorgucu  ve kültür düzeyi yüksek, “muhafazakar” profili çizen insanlar.

Tam vaktinde başlayan ve her saniyesi dolu dolu geçen tam üç saat… Ve programın son saniyelerine kadar terk edilmeyen bir salon...

***

Önce, İstiklal Marşı’mızın yazılma sürecini anlatan kısa bir oyun sahnelendi. Ardından, Merhum Mehmet Akif Ersoy’un hayatını anlatan sinevizyon gösterisi…  Yalnız sinevizyonda, Akif’in hayatında önemli bir yer tutan ve İstiklal Marşı’nı da yazdığı Taceddin Dergahı’ndan hiç bahsedilmemesi çok dikkatimi çekti. Hatta şaşırdım diyebilirim!

Allah’tan, daha sonra söz alan Milletvekili Sayın Yıldırım Ramazanoğlu konuya değindi de bu önemli eksikliği giderdi.

***

 Gelelim Yavuz Bahadıroğlu’nun konuşmasına:

Bahadıroğlu’nu bilenler bilir. Tam bir “Osmanlı Uzmanı” ve laf ustası. O yüzden olsa gerek, O konuşurken çıt çıkmadı salondan.

Konuştukları tabi ki Mehmet Akif’le ve Osmanlı’yla ilgiliydi. Fakat Bahadıroğlu, yakın tarihe değinmeden, siyasete girmeden duramadı. Başta Sarkozy olmak üzere Zekeriya Beyaz, Süleyman Demirel, Kamer Genç, Muhteşem Yüzyıl  dizisi ve Ergenekoncular da “pay”ına düşeni aldılar.

***

Beni bütün bunların yanı sıra esas ilgilendiren “bize” yani Kahramanmaraş’a dair söyledikleriydi.

Bahadıroğlu konuşmasının hemen başında, bizim marka olmuş gıdalarımız “dondurma- biber” ikilisinden bahsetti. Elbette; “Yav sizin şu biberiniz ne muhteşem, dondurmanız Dünya’da bir tane; Maraşlılar olarak ne kadar övünseniz azdır.” demedi!

Hatta “tam tersi” diyebileceğimiz bir şekilde: “Yerinizde olsam sadece dordurma ve kırmızı biberle övünmezdim. Sizin, Kahramanmaraş olarak en az onlar kadar; hatta daha fazla övünebileceğiniz şairleriniz, yazarlarını var. Üstad Necip Fazıl Kısakürek bunlar dan biri. Necip Fazıl’la ne kadar övünseniz azdır. Övünmeniz için size yeterde artar bile.” dedi.

Evet, Yavuz Bahadıroğlu çok önemli bir konuya temas etti. Elbette tekstilimizle, sanayimizle, dondurmamızla, biberimizle, doğal güzelliklerimizle, tarihi eserlerimizle övüneceğiz. Ve bunlar bizim her zaman övünebileceğimiz ve gurur duyabileceğimiz değerler. Ve fakat, Bahadıroğlu’nun da dediği gibi Türk Edebiyatına mâl olmuş yazarlarımızla, şairlerimizle de övünmeliyiz. Onları, öncelikle kendi insanlarımız ve yeni nesillerimiz olmak üzere daha fazla tanıtmalıyız.

Onlardan istifade etmeliyiz.

Televizyonda falan sık sık rastlıyoruz. Trabzon Caddesi’nde on tane insana “Maraş neyiyle meşhur?”diye sorsak, hemen sıralamaya başlar: “Dondurma, biber, tekstil…”

Başka?

Başka; “kem, küm..” Bilmiyor insanımız. Kendi değerlerini, yazarını şairini önemli şahsiyetlerini tanımıyor.

Uzun lafın kısası: Yavuz Bahadıroğlu çok haklı çok.

***

Bir-iki şey daha söyledi. Onlara da değinmeden geçmeyeceğim:

Yavuz Bahadıroğlu hükümetin politikasından bahsederken, duble yollara da değindi ve Türkiye’nin her yanının kaliteli ve geniş yollarla örüldüğünden bahsetti. Haklı!

Niye haklı? Söyledikleri doğru da ondan haklı.

Niye haklı? Kahramanmaraş’a uçakla geldi de ondan haklı!

Siz anladınız ne demek istediğimizi!

***

Bir haklı olduğu konu daha vardı. O da emekli vekillere “duble-kıyak” zam konusu!

Salonda Ak Partili Sayın Vekillerimiz Sıtkı Güvenç, Yıldırım Ramazanoğlu ve Nevzat Pakdil de bulunuyorlardı. Onların gözüne bakarak; “Sayın vekillerimiz kendi emeklilerinize yüzde yüz zam yaptınız. Bizim gibileri görmediniz.” dedi.

Hepimizin yerine dedi. Emeklinin, işçinin, memurun, asgari ücretlinin, dulun, yetimin…

Teşekkürler Sayın Bahadıroğlu, teşekkürler…

***

Program, Kur’an okumada dereceye girmiş bir kardeşimizin güzel sesiyle ve muhteşem kıraatıyla okuduğu Kur’an-ı  kerim tilavetiyle sona erdi.

Böylesi “içi dolu” programlara bu şehrin ihtiyacı var. Başta Ak Parti Kahramanmaraş İl Gençlik Kolları Başkanlığı olmak üzere emeği geçen bütün ak kardeşlerimize teşekkür ediyorum.

Allah (cc) beden ve akıl sağlığımızı bozmasın.

Görüşebilmek dileği ile…