Badem gözlü körler

Değerli okurlarım gündemi bu kadar sık değişen başka bir ülke yok sanırım. Bir tarafta ölüler, diğer tarafta da diriler üzerinden yapılmadık gaf söylenmedik laf yok gibi.

Siyaset kurumunu bu kadar yıpratmak ülkemizin ve milletimizin hayrına olmamasına rağmen bu alanda fazlaca cömert olduğumuzu düşünüyor, sorumluların ve yetkililerin ağızlarından çıkanları sansürlemeleri gerektiğine inanıyorum.

E-Muhtıra, sözde değil özde laiklik ve demokrasi gibi iki ucubeyi literatürümüze sokan Yaşar Paşa artısı ve eksisini dünyada bırakarak sırları ile öbür âleme göç eyledi.

27 Nisan e- bildirisinden günler sonra Dolmabahçe de gerçekleşen Erdoğan-Büyükanıt görüşmesinin sır perdesi hala aralanmış değil. O günlerde konuşulanlar ile ilgili sağda solda işkembeden atmasyonlar daha bir süre devam edeceğe benziyor.

Yakın tarihimiz sır perdeli bir çok karanlık olay ile kirletilmeye ve karartılmaya devam ediyor olsa da elbet bir gün gerçek olan GERÇEK ben artık dayanamıyorum yeter be diyerek haykıracak.

Yaşar Paşa yetkin olduğu dönemde kendinden beklenenleri vermede yetersiz görülerek gözden düşmüş ve o günden ölüm haberi gelen evvelki güne kadar nerede ise unutulup gitmişti. Geçen hafta eşinin vefat ettiğinden de kimseciklerin haberi olmamıştı.

Gençler bilmese de ülkemizde asker dipçiği nedir ne değildir bizim nesil çok iyi bilir. Bir sağdan bir soldan sıra ile ülkemizin körpe gençlerinin idam edildiği 12 Eylülü unutmadık, 28 şubat postmodern darbenin yapıldığı günlerde devletimizin başbakanına pis ağzı ile küfredenleri ve onun yardakçılarını da unutmadık ve unutmayacağız.

Dipçik ile hizaya gelen rektörlerden üniversite hocalarına, hâkimlerden savcılara, gazete patronlarından iş insanlarına kadar her kesimden hazırolda bekleşen yaratıklar bugün gibi hafızamda canlı ve taze.

Asker dudağı okuyarak konuşan papağanlardan emredersin komutanım diyen başbakan ve bakanlara kadar her şeyi bizzat yaşayarak gördük.

Bu yaşa kadar görmediklerimizi de bu günlerde görüyoruz maalesef.

Mesela 10 Kasım törenlerinde secde ettirilen çocuklar görmemiştik. Sokakta yürüyen başörtülü hanımları yumruklayarak darp eden yaratıkları ve devlet düşmanı teröristlerle açık seçik ortaklık kurup ülkemizin birlik ve bütünlüğünü dinamitleyen gafilleri görmemiştik.

28 Şubatın kasvetli günlerinde kasketleri ile afra tafra atarak milletin meclisinde had bildirenlerin yeni yetmeleri bu günlerde yine had bildirme yarışına girdiler.

Bir kaç gündür başka bir macera peşine düşülmüş. Her defasında yenilen güreşçinin güreşmeye doyamaması gibi bir iştiyakla yeni bir hayali kurgu var.

Güya Cumhurbaşkanımız bir tertip ile CHP ye başkan arıyormuş. Allah! Allah! Bu garip iddiaya kargalar bile güler. Ama kelli felli adam kılıklı yaratıklar bu algı üzerinden durumdan vazife çıkarma peşindeler. Bunlar Başkanımızı biraz tanısalar böyle yamuk yumuk yollara tevessül etmezler ama tanımıyorlar.

Cumhurbaşkanımız kendinden beklenen cevabı çok geçmeden verdi ve Hodri meydan dedi. Ben makalemi gazeteme gönderme saatine kadar, bu garip iddianın sahipleri iddialarını ispat edecek bir cevap vermediler.

Aslında CHP için bulunmaz bir fırsattı. Ama yine baltayı taşa vurdular ve fark ettiklerinde iş işten çoktan geçmişti. Şimdi müddeiye düşen vazife namus ve şerefini korumak için istifa etmek.

Bekleyip görelim onurlu bir duruş sergilenecek mi yoksa her defasında olduğu gibi pişkinliğe verip küllenmesi mi beklenecek.

Beyler sadece dünyamız değişmedi. Ülkemizde çok değişti. Köprünün altından çok sular aktı ve akmaya devam ediyor. Kafanıza göre hareket ederek kayalara toslamaktan vakit varken vaz geçin.

Oluşturduğunuz kıvılcımları bir daha ateş topuna döndürme şansınız sıfır artık. Yırtınıp sağınızı solunuzu parçalamayın. Bu millet sizi tükürüğü ile boğduğu gibi parçalarınızın her birini bir dağa fırlatır.

Milletin ferasetinden korkun. Hiç olmazsa pili bitmiş bir saat gibi olun ve bir günde iki kez doğruyu görün ve gösterin ki, millet sizden tamamen ümidini kesmesin.

Bugünlük de bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi