M.Fatih ERDOĞAN

M.Fatih ERDOĞAN

Ayasofya’da Bayram Namazı

Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı, Cuma günü Kurban Bayramı. Bayram kutlayanlarda tatlı bir telaş başladı. Bazıları tatile, bazıları sıla-i rahim için memleketlerine, bazıları ise memleketlerinde geçirecekleri bayram hazırlıklarına başladı.

Kurbanın anlamı sadece bayram günlerinde küçük veya büyükbaş hayvan kesmek değildir elbet. Kurban; sadakatin, Allah’a itaat ve teslimiyetin en büyük göstergesidir. Kurban; gerektiği zaman malını, canını hatta evladını Allah yolunda feda etmenin sembolik bir ifadesidir.

İlk insan ve peygamber olan Hazret-i Âdem’den bu yana devam ettiği rivayet edilen Allah için kurban kesme uygulaması, insanı Allah’a yakınlaştıran ibadetlerden birisidir. Allah’ın adıyla kurbanını kesen Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa şöyle dua edermiş; “Allah’ım! Bu kurbanlar senin nimetindir ve senin rızan içindir. Benim, ailemin ve ümmetimin kurbanlarını kabul et!”

Kurban aynı zamanda insanlara; Allah’ın rızası için paylaşma ve ihtiyaç sahibine el uzatma alışkanlığı kazandırır. İnsanları cimrilikten ve dünya malının esiri olma hırsından uzaklaştırır. Müslümanları kardeşlik şuuruyla birbirine yakınlaştırır.

Kurban Bayramı denilince inananların aklına Hz. İbrahim Efendimiz ve oğlu İsmail’in kıssası gelir. Hz. İbrahim aldığı ilahi emri oğlu İsmail’le paylaştığında, İsmail tam bir tevekkül ve teslimiyetle Allah’ın hükmüne razı olur ve babasına şöyle cevap verir;

‘Babacığım! Allah’ın sana verdiği emri aynen uygula. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın. Sana direnmeyeceğim. Senin dediğini tartışmayacağım. Sana neden demeyeceğim. Sen ne ile emir olunduysan onu yap. Beni sabreden olarak bulacaksın.’

Müslümanlar kurban ibadetini ifa ederken, Hz. İbrahim’in ve oğlu İsmail’in Allah’a mutlak tevekkül ve teslimiyetlerini yaşamaya çalışırlar. Hz. İbrahim ve evladı İsmail; Allah’a iman ve kulluğun nasıl olması gerektiğini bütün insanlığa gösterirler.

Bu sene Kurban Bayramı Cuma günü başlıyor. Müslümanlar Cuma günü; ‘ iki bayramı birlikte yaşayacaklar.’ Allah nasip ederse aynı gün, Bayram Namazını ve Cuma Namazını eda edecekler. Birde bu namazları, ‘Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde’ eda edenler olacak. Ne mutlu O Müslümanlara ki üç Bayramı bir günde yaşamış olacaklar. Allah’ın bu sevgili kullarına ne denir ki? Dense dense; ‘Maşallah, Suphanallah, Barekallah.’ Denilir herhalde.

Bizim çocukluğumuzda herkes kendi kurbanını evinde kendi keserdi. Evlerimizin küçük de olsa bir bahçesi vardı. Annelerimiz erkekler gelmeden önce kurban edilecek hayvanın bulunduğu yeri temizlerler, gerekli olan bıçak, satır, oklava, et kütüğü, leğen ve kap-kacakları hazırlarlar ve erkeklerini beklerlerdi. Erkekler Bayram Namazını kılıp camiden eve gelince doğruca kurbanlığın bağlı olduğu yere giderlerdi.

Kurbanın kesilmesini evdeki herkes (büyükler ve küçükler) izlerdi. Çocuklar korkar denmezdi. Küçüklerde hiç ama hiç korkmazdı. Erkek çocuklarına işi kavrasın, öğrensin, büyüyünce kendi kurbanını kendi kessin diye kurbanın ayağından sıkı sıkı tutmaları görevi verilirdi. Kız çocukları işe pek karıştırılmazlar, kesimi biraz uzaktan izlerlerdi.

Kurban ‘tekbirler’ eşliğinde, incitmeden itinayla kesilir, derisi kesilmeden yüzülür, parçalara ayrıldıktan sonra işe bir süre ara verilir, kahvaltı yapılırdı. Erkekler kahvaltı yaparken Anneler kesilen etleri kurban kesemeyenler için pay yapmak için et kütüğünün başına geçerlerdi.

Paylar yapılınca görev tekrar çocuklara düşer, kendisine verilen kurban etini söylenen adrese teslim etmek için yola çıkarlardı. Namazdan en fazla bir saat içinde, bu işler tamamlanır, kurbanı kesenlerde, kesemeyenlerde bahçesinde mangal yapmaya başlardı.

Bayramlarda mahsun kimse kalmazdı. Zenginler de fakirler de Bayramı ‘Bayram gibi kutlarlardı.’ Şimdi, Müslümanlar apartmanlara hapsolunmuş, kimsenin kimseden haberi yok. Kime sorsan; ‘kurban eti verecek fakir bulamadığını söylüyor. ‘Fakir mi kaldı kardeşim? Et verecek fukara yok memlekette’ diyerek rahatlamaya çalışıyor!

Her şeye rağmen Bayramlar güzel. Rabbim ailemizle, akrabalarımızla, komşularımız ve arkadaşlarımızla huzur içinde kutlamayı nasip etsin. Bu cennet vatanı canları pahasına bizlere miras bırakan ecdadımıza, Şanlı ordumuza, o ordunun muzaffer komutanlarına ve şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Başta Kahraman Gazilerimiz olmak üzere devletine hizmet eden tüm vatandaşlarımıza dualar ediyorum.  Mübarek Kurban Bayramınız Kutlu olsun…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Fatih ERDOĞAN Arşivi