Nurettin Abacıoglu

Nurettin Abacıoglu

“ANTEP YELDEN, MARAŞ SELDEN Mİ? ” İnceleme, araştırma

Kuşaklama Kanalı ihmale gelmez!

        

Yazının başlığı umarım herkesin dikkatini çekmiştir! Bu sözü ilk defa G.Antep’te duydum ve çok önemsedim. Oysa ben bu sözün tersini biliyordum.  

Ekolojik dengenin bozulması sonucu, dünyada yağış, sel, fırtına, hortum gibi felaketler çoğaldı. Hatta Akdeniz’de su hortumu olacak diye meteoroloji yöre halkını uyardı. Küresel ısınma sonucu buzullar erimeye başladı. Doğaya salınan sera gazları çoğaldı. Bilim adamları öyle diyor…

Hatırlarsanız; ağustos 2009 yazında yaşanan İstanbul ve Trakya’daki sel felaketi acı sonuçlar doğurmuştu. 36 kişi ölmüştü. Eşyalar denize sürüklenmişti. Yüzlerce araç da selde sürüklenmiş ve kullanılamaz hale gelmişti. Manevi zararının yanında maddi zararı da çok yüksek olmuştu. Bu acı manzarayı tv ekranlarında izlemiştik.

Önümüz kış olduğu için ve yukarda anlattığım nedenlerden dolayı iklim şartları ağırlaşabilir. Bu nedenle “Antep yelden, Maraş selden” lafına takıldım. Umarım kentimizi yönetenler benimle bu hassasiyeti paylaşırlar. İnşallah gerekli tedbirleri almışlardır.

Geçirdiği afetler; deprem, sel, yangın nedeniyle Maraş’ın 3 defa yer değiştirdiği söylenir. 1- Elmalar Köyü 2- Namık Kemal Mahallesi ( Karamaraş) 3- Şimdiki yeri

Şehrimizin Namık Kemal Mahallesi (Karamaraş) yerleşkesinin durumu diğerlerinden farklıdır. Bunu biraz açalım:

Depremde yıkılan binaların kalıntılarının üzeri, geçen zaman içerisinde Dereli Deresi’nden gelen selin getirdiği çamurlarla örtülmüştür. Bölgede inşaat yapanlar, kazı sırasında  kalıntılara rastlamaktadır. Depremden kurtulanlar şehri şimdiki yüksek yerlere taşımışlardır.

Maraş Ahır Dağı’nın eteklerinde kurulmuştur. Ahır Dağı’nın yüksekliği ortalama 2000 m. civarındadır. 7–8 adet dik ve derin vadiler vardır. Şehir bu vadilerin sel tehdidi altındadır. Ahır Dağı’na yağan yağmur suları kontrolsüz olarak bu vadilerden hızla şehre sel olarak akmaktadır. Şehrin merkezine taş, kaya ve çamur getirmektedir. Gelen bu malzemeler rögarları tıkamaktadır. Bu da sel baskınlarına neden olmaktadır.

 Vadilerin suyunu taşıyan dere yatakları imar planında yeşil alan olarak gösterilmiş ve buralara konut yapılması yasaklanmıştır. Görünen odur ki, bazı dere yatakları yeşil alandan çıkartılıp, imar planında tadilat yapılarak buralara konut yapılmasına müsaade edilmiştir. Bu bilime karşı gelmektir. Bunun hiçbir haklı açıklaması olamaz.

 Umarım, Ağcalı, Sümbüllü ve Dereli’den gelecek sel suları dere yatağına yakın yerlerdeki kaçak yapılara zarar vermez.  Dereli’den gelen sel geçmişte afete sebep olmuştu. O nedenle dereye bend yapılmıştı.

 Derelerin iskâna kapatılması, olası sel baskınlarındaki zararları önleyecektir. Umarım  yetkili kurumlar bu hususta gerekli önlemleri almışlardır.

            Bilimin ışığında yapılan imar planında, vadilerden gelecek sel sularının şehre zarar vermeden deşarjı için kuzeyde KUŞAKLAMA KANALI yapılması önerilmiştir. Bu kanal imar planına işlenmiş ve kanalın kuzeyi iskâna yasaklanmıştır.

             Dönemin belediye başkanı, imar planındaki bu emri hassasiyetle yerine getirerek dozerlerle kanalı açmıştır. Şimdi ise kanal gelecek selleri önleyemeyecek şekilde bozulmuştur. Bu nedenle kuşaklama kanalının acilen yeniden görev yapar hale getirilmesini yetkili kurumlardan bekliyorum. Ancak bu kanal FEYEZAN HESABI yapıldıktan sonra açılmalıdır. Feyezan hesabı yapılmadan dozer operatörlerine rastgele açtırılamaz.  Bu hesabı yapabilecek inşaat mühendislerinin ilgili kurumlarda olduğunu sanıyorum. (Belediye, DSİ, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, İl Özel İdaresi).

Afet konularında sayın valimiz Niyazi Tanılır’ın çok duyarlı olduğunu biliyorum. Aynı duyarlılığı kuşaklama kanalı hususunda da göstereceğinden eminim. Lütfen Feyezan Hesabı yapılmadan kanalı açtırmaynız.

 Kuşaklama kanalının kuzeyi her ne sebeple olursa olsun iskâna açılırsa ve bölge, olası sel afetine uğrarsa, bu vebalin altından kimse kalkamaz.

          Umarım rant yerine sağduyu ve bilim kazanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurettin Abacıoglu Arşivi