Akl-ı Selim Galib Gelsin

Şöyle yada böyle algılar ve olguların içi içe girdiği bir dönemden geçiyoruz.Hangisi doğru dedirtecek kadar grift bir durum söz konusu.
Kutsal kitabımız ise akletmemizi bilhassa tavsiye ediyor.Alınan her türlü bilginin doğruluğunu araştırmamıza ise özellikle vurgu yaparak sanki bugünlerdeki açmazlarımızın kapısını aralıyor.
Akıl, ne büyük bir nimet.
Ne büyük bir devlet.
Akıl ile zeka arasındaki farkı bugün daha iyi kavrıyoruz.
Gözlerinin içinden zeka fışkıran insanların bazı tutum ve davranışlarına baktığımızda sıradan zekalı bir çok akıllı insana göre çok gülünç duruma düştüklerine sık şahit oluyoruz.
Doğru düşünceler üretebilmenin olmazsa olmazı akıl iken, zeka bu düşünceleri kullanmamıza zemin oluşturmaktadır.
Mantık ise zeka ve akıl arasındaki gel gitleri başka disiplinlerden aldığı güç ile amme menfaatine kanalize etmeye yarar.
Mantık , zekayi aklıl süzgecinden geçirerek iki dünyada saadette olmamızı sağlayan ferasetli olma ilmi.
Bu milletin ortak aklı ile dalga geçen beyinsiz beyinlerin ne kadar gülünç duruma düştüklerini bir çoğumuz acıma duygularımız ile gözlemliyoruz. İnsan eşrefi mahlukat mertebesinden esfele safilin çukuruna zekasını iyi kullanmayı akledemediği için düşüyor.
Kuru inadı sayesinde de düştüğü çukurda bocalayıp duruyor.
Akıl ve mantık hamuru ile karılmamış zeka , hem sahibinin hemde yaşanılan toplumun bazen felaketine sebep olabiliyor.
Tarihteki bir çok savaş ve kargaşada ; akıl ve mantık terbiyesinden yoksun , zekası yüksek insanların akıl almaz tutum ve davranışları birinci derecede rol oynamıştır.
Yakın tarihimizde dünyamızı kana bulayanlar dendiğinde Hitler,Mussolini,Stalin ilk akla gelen isimler.
Yaşadıkları dönemde dünyayı insanlığın yaşamasına dar etmişler ve milyonlarca mazlumun kanına girmişler.
Bu günde aynı akımın uzantısı olan ve daha vahim hatalar yapmak için birbiri ile yarışan yüz karası diktatörler görüyoruz.
Sosyal ve ekonomik olarak köşeye sıkıştırıldığımız bu günlerde son noktayı bu aziz millet öyle bir yerden koyuyor ki,bazıları aklını oynatmış durumda.
Son döviz oyununda nokta öyle bir yere kondu ki, tarihe geçecek ve torunlarımıza bugünleri heyecanla anlatacağız inşaAllah.
Ekonomi savaşını da diğerlerinde olduğu gibi ufak tefek sıyrıklarla atlatabilirsek önümüzün açılması hususunda başka bir. engelimiz kalmayacak.
Bu savaş elbette bir çok yönden insanlarımızı hatta devletimizi fakirleştirecek.
Bin nasihattan hayırlı bir musibet olur ve tasarruf karnemizi olumlu etkilerse bu bile bir kazanç olarak yetebilir.
Sessiz şeytanlar olmayalım. Hata ararken kendimizden başlayarak halkayı genişletelim. Para, mal, mülk, şehvet, şöhret gibi nefsi emarelerimizin turnusolü olan sıfatlar karşısında doğru çizgimizi bozacak ucuz adamlar olmayalım.
Etrafımız beş para etmez insanımsı yaratıklarla dolu.Bu asalakları ferasetlerimizle , gönül gözlerimiz ile görmenin tek yolu ihlas ve samimiyetimiz.
Bu iki önemli değer çarşıda pazarda satılsa alalım derim.
Ama satılmıyor. 
İhlas ve samimiyeti dostlarımız arasında kuracağımız muhabbet tarlasından toplayabiliriz.Ameller niyetlerimize göre derlenip toplanarak önümüze konulmaya çalışılan engelleri aşmamızı kolaylaştırır.
Bize bugün düşen en önemli görev ise ne oldum delisi olmamak olmalı.Su uyur düşman uyumaz der atalar.
Bu milletin tokadını yiyenlerin iflah olmadığının sayısız örneklerini içerde dışarda açık olarak görüyoruz.
Her şey ayan beyan ortada.
Gülünç durumlara düşmeden onurumuzla yaşamak en doğal hakkımız.
Bana bir şey olmaz kolaycılığı ile bindiği dalı kesenleri uyaralım.
Objektif olalım.
Birliğimizle dirliğimizle birbirimizin aynası olmaya gayret edelim.
Devletimiz tasarruf etme hususunda kendi kurumlarından başlayarak insanlarımıza örnek olmalı.
Devletimizin malında gözü olan domuzları hızlı bir şekilde bertaraf ederek halkımız nezdinde zedelenmeye başlayan devlet itibarını da yeniden korumaya almalıyız.
Yerel yönetimlerden devlet bürokrasisine halkımıza yukardan bakmayı adet haline getirmiş koltuk sevdalıları yapıştıkları koltuklardan acilen uzaklaştırılmalı.
Vatandaş ivedilikle ve devletinden bunu acil bekliyor.
Benim gözlemlerime göre yeni Türkiye bunu başardığında döviz möviz vız gelir tırıs gider.
Çoğu gitti azı kaldı .Sabır ve sebat silahının önünde hiç bir güç galip gelemez.LaGalibe İllallah.
Bu günlük de bu kadar.Kalın sağlıcakla.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi