10. Gap Oscarları ve Kahramanmaraş!..

2003 yılından bu yana tam on yıl geçti. Göz açıp kapanıncaya kadar geçen on yıllık bir süreç.

Kimsenin Güneydoğuya gidemediği o yıllardan bu yana geçen on yılı düşündüğümde bir gazeteci olarak iyi şeyler yaptığımızı da kabul ettim.

Son iki yıldır GAP OSCAR ÖDÜL Törenleri yerel, bölgesel değil Ulusal değil Uluslararası bir hüviyet kazandı.

İlkeli, ortak doğrular, birbirlerinin görüşlerine saygı ve Türkiye sevdası üzerine kurulan, Ülkenin birlik ve beraberliği için risk alan, sağcısı, solcusu, Ülkücüsü, liberali ve bütün düşüncelere sahip ama mesleği gazeteci olan arkadaşlardan kurulu bir cemiyet olan Gap Gazeteciler Birliği onuncu Gap Oscarlarını da yüzünün akıyla dağıttı.

Kahramanmaraş olarak geçmiş yıllarda bu güzel kenti değerlendirme dışında tuttuk. Çünkü bu şehir olumlu ve güzel olanları konuşmak yerine sürükle dedikodu ağırlıklı ve iftiraya yönelik davranış biçimleriyle anıldı. Açık konuşmak gerekirse boşboğaz meslektaşlarımın şerrinden korktum.

Sanırım biraz yüreklendim…

Ve karar verdik.

Bize söylenilenleri duymayacaktık.

Atılan iftiralara aldırmayacaktık.

Çünkü Kahramanmaraş ve Kahramanmaraşlı bütün güzelliklere layıktı. Ve bu duygular içinde son iki yıldır Kahramanmaraş’ı da değerlendirme içine aldık.

Kahramanmaraş’ta Özel Sektör eliyle yapılan bu güzel hizmetler takdir edilmeliydi, övülmeliydi, desteklenmeliydi.

**

Geçtiğimiz yıl sadece basın alanında değerlendirme yapılmış Aksu Tv ve Anadolu Ajansı Kahramanmaraş Şube Müdürü gazeteci Ahmet Baysal’a bu ödüller verilmişti.

Bu yıl ise değerlendirme alanı dörde çıktı. Basına ilaveten Siyasi ve İş dünyası da bu değerlendirme içine alındı.

**

17 kişiden müteşekkil kurulan ödül komisyonu benim olmadığım bir toplantıda Kipaş Holding ve Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’a ödül verilmesini kararlaştırdı.

Kipaş Holding’in 2012 yılında Kılılı Beldemizde temelini attığı Kağıt Fabrikası kapasite, çevre ve teknik donanım açısından Ortadoğu ve Balkanlarda bir örneği olmayan tesis olarak dikkati çektiği kadar yatırım değeri açısından da büyük önem arz etmektedir.

Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz 2012 yılında Katı Atık Bertaraf Tesisi ve yaptığı parklar ve sosyal donatılar ile Çevre Ödülüne layık görüldü.

Her ne kadar Kahramanmaraş’ta yapılan parklar, çevre temizliği ve sosyal yaşam alanları ile ilgili kentte bir kısım insanlar tarafından takdir görmese bile bağ evi olmayan, gidecek evinden başka bir yerleri olmayan orta ve dar gelirli insanlara sağladığı bu yaşam alanları Türkiye’de ilgi ve alakayı Kahramanmaraş’a çevirmiştir. İşte bu sebeplerden dolayı Kahramanmaraş için önemli iki aktör ödül almıştır.

**

Medya alanına gelince, bir basın dostu olarak 2000’li yıllardan bu yana maddi ve manevi hiçbir şeyden kaçınmayan, Aktüel ve Bugün gazetelerinde uzun yıllardır köşe yazarlığı yaptığı kadar Aksu TV’de de program yaparak buna emek ve zaman harcayan İnşaat mühendisi ve Hukukçu Serdar Erdoğanyılmaz ve yeğenim, benim üzerinde büyük hakkımın olduğu, ilkeli ve sağlam karakteri ile üzerinde titrediğim İhlas Haber Ajansı Kahramanmaraş Temsilcisi Yusuf Taş’da bu ödülü fazlasıyla hak ettiler.

Gerek Serdar Erdoğanyılmaz ve gerekse de Yusuf Taş’ın ödül almasında önerim dışında bir dahlim olmadı.

Artık Kahramanmaraş üzerindeki hantallıkları atmalı ve her alanda da eyleme geçmeliydi.

Benim bu şehri tanıtma noktasında yapabileceğim bu. Ve üzerime düşeni de fazlasıyla yapıyorum.

**

Yılın devlet adamı onuruna layık görülen Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu, değerli dostumuz Serdar Erdoğanyılmaz’a ödülünü verirken çok duygulandım. “Kahramanmaraş Aksu TV’den proğram yapımcısı diye anons edildiğinde” bu şehir adına gurur duydum.

Sanırım yüreği Kahramanmaraş sevgisi ile dolu dostlarım bu yazıyı okurken aynı duyguları yaşayacaklardır.

**

Geçmişte bir Suriye ziyaretimde, Kahramanmaraş Belediyesinden aldığım hediyeleri Haseki Valisine takdim ederken çeviride “Türkiye’nin Kahramanmaraş kentinden Belediye Başkanının sizlere hediyesidir” diye Türkçeye çeviri yapıldığında da aynı duyguları yaşamıştım.

Bir Kahramanmaraşlı gazeteci olarak dışarıda hem Türkiye’yi hem de Kahramanmaraş’ı temsil etmek ve ülkem adına kentim adına tebrikleri kabul etmek güzel bir duygu yoğunluğu yaşamama sebep olmuştu.

**

Emek verdiğin, gelişmesi ve mesleki alanda sizden daha başarılı olması için çabaladığın ve kendi kanından olan bir insanın ismi anons edilip sahneye çıktığında o gencin doğduğu günden bu yana yaptıkları bir film şeridi gibi hafızandan geçiyor ve o güzellikte bir payın olduğu için, katkın olduğu için yüreğin kıpır kıpır ediyor ve mutlu oluyorsun.

Bu mutluluk kelimelerle anlatılmıyor, yaşamak gerek diyorum. Bizlere bu mutluluğu yaşatan bütün dostlara teşekkür ederken, bu güzel kentimden ödül alan dostlara da katılımlarından dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum.

**

23 NİSAN BAYRAMI

İlelebed yaşayacak genç Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş günü. Bu günün sadece Türkiye’de yaşayanlar için değil bütün Dünya Türklüğü için olduğu kadar bütün Dünya Müslümanları içinde önemlidir.

Bu gün Dünya’nın dört bir yanında meydana gelen doğal afetler ve diğer sorunlarda hemen orada olan ve oranın insanlarına kardeşlik elini uzatan güçlü ve büyük bir ülke olarak Türkiye mazlumun yanında yer alıyor.

TV’lerde haritada bile adını bilmediğimiz ülkelerde Türk kızılayının, Türkiye de kurulu Sivil Toplum kuruluşlarının yardım haberlerini görürken mutlu oluyorum, seviniyorum, Allah’a hamd ediyorum.

Bu yüce devletin kuruluşunun 100 yıl dönümünde Dünyanın en güçlü ilk 10 devleti içinde yer alma çabası içindeyiz.

Hükümet bu yönde ciddi çalışmalar, yatırımlar yapmaktadır. 2023 yılında İnşallah kendi uçağımızı, kendi tank ve topumuzu yaptığımız kadar yıllık 500 milyar dolar ihracatı, kişi başına 25 bin dolar GSMH’sı ile toplumsal refahı yakalamış, özgür ve çağdaş anayasasını yapmış müreffeh bir ülkede yaşamanın hayali içindeyiz.

Bu güzel ülkenin kurulmasında en büyük payı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını unutmamız mümkün mü?

Bu gün Atatürk ve silah arkadaşlarına dil uzatanların kanından ve karakterinden şüphe ediyorum.

Bir Cumhuriyet Çocuğu olarak geleceğe umut içinde bakıyorum. Benim Cumhuriyetçi olmam, laik değerleri savunmam, benim anlayışıma göre Müslümanlığıma da zarar vermiyor. Çünkü dinimizde ruhbanlık yoktur. Yüce dinimiz reformist ve evrensel değerleri savunuyor.

Yüce dinimizi iyi anlamak ve ona göre yaşamak istiyorsak Peygamberimizin uygulamaları ve sünnetlerini bilmek ve ona göre yaşamaya çalışmaktan geçmektedir.

Bu gün çağdaş laikçi yobazlar kadar din yobazları ve simsarları da vardır.

Allah’a hamd ediyorum. Bu gün için her ikisini de fark eden bir elinde Kur’an bir elinde de bilgisayar olan donanımlı bir nesil yetişiyor.

Bu duygular içinde geleceğe ümit içinde bakıyor ve 23 Nisan bayramını kutluyorum.

Daha nice güzel ve huzurlu Bayramlara İnşallah!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi