Fatmagül Abacı
Dilimizi Şükre Vurmak
Güne güzel başlamanın ahengi ve uyumuna kendilerini uyarlayanlar ve bunu alışkanlık haline getiren insanlar ki, pozitif olarak adlandırıldığı gibi çevrelerine de bu ışığı enerjiyi yayarlar.
Sabah kalkıp yaşamınız rutin bile olsa “Bugün de sağlıkla uyandım” demek ve serin suyla yüzünü yıkayıp, şöyle bir gerinip vücudu güne hazırlamak için bir adım. Giyinebiliyorum, kahvaltımı yapabiliyorum, yürüyebiliyorum , gidebileceğim bir işim var , çok şükür diyebilmektir yaşamak.
İşe gittiğinizde bir selamı esirgememektir mesela. Gülümsemek sadaka ise bunu çalışma arkadaşlarınızdan esirgememektir. Şükür iş yerine geldiniz, kazasız ve belasız.
Öğle yemeğinde ya evden getirdiğiniz yemeği yersiniz veya dışarı çıkıp kendinize yemek ısmarlayarak güne olumlu şekilde devam edebiliyorsunuz , çok şükür.
Tekrar işe döndüğünüzde kaldığınız yerden işinizi yapmak , hem para kazanıp, hem işinizi severek yapmak varken hüzün semtinize uğramamalı, çok şükür.
Gün içinde karşılaştığınız can sıkıcı olaylar elbette olabilir ama unutmayın ki gelip geçici şeyler. Neler geçmedi ki. Allah sağlığa zeval vermesin. Çok şükür sağlığınız yerindeyse, ala.
Eve dönüşte her zaman gittiğiniz yolun aynısını yürümeyin mesela. Beyni şaşırtın. Gözlerinize farklılık hediye edin. Gittiğiniz sokağı inceleyin. İşi işyerinde bırakın. Eve giderken işsiz dönün. Yarın gittiğinizde alırsınız iş yükünüzü.
Eve dönebilmek, evdeki yaşam arkadaşlarınız yani ailenizle bir iki kelam edebilmek, birlikte yemek yemek, onların da sağlıklı ve yerli yerinde olduklarını görmek, çok şükür.
Ev sizinse ne ala kira vermiyorsunuzdur. Çok şükür.
Uyku saatiniz geldiğinde , uyuyacak bir yatağınız olduğuna şükredin.
Şüküre vurun dilinizi.
Günlük hayatta rutin gözüküp, varlığını es geçtiğimiz o kadar çok şükür sebebimiz var ki.
Biraz bakış açısını değiştirip pozitif olmak ve şükretmek size kazandıracak. Çünkü sizin basit gördüğünüz hayatın özlemini çeken, nice insanlar vardır.
Hastaneler de, kulübelerde, kimsesiz kalanlar, beterin beteri var der atalarımız. Ve hayatımızda bilmeliyiz ki hiçbir şey boşuna değil. Ya bizim imtihanımız, ya da ders verir, ya da bir tecrübedir. Yaşamın içinde ve dışında her karşılaştığımız insan bir sebeple karşımıza çıkar.
Ne kadar ütopik bir pozitiflik anlayışı, denilebilir.
Peki can çıkıcı ve negatif bir yaşam düşleyin. Şükürsüz ve asık surat. Üzülen ve moralin hep yerlerde olduğu bir durum . Can sıkmakla hiçbir şey geçmiyor. Aksine sinirleriniz zorlanıyor, ölen sinir hücreleri yenilenmiyor. Çevrenizde Nemrut olarak yansıyorsunuz, ailenizi de çevrenizi de mutsuzluğa davet ediyorsunuz.
Karar sizin.
Çok şükür yaşıyoruz, Sudan’da yaşamıyoruz. Dört mevsimi gören bir ülkemiz var. İnsanlarımız yabancı değil, gurbette değiliz, istediğimiz yerde ikamet edebiliriz. Çoğaltmak mümkün.
Çok şükür .
Şükredeceğiniz günleriniz çok olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.