Murat Çolak
Dil söyler kulak dinler, kalp söyler kainat dinler
Eskilerin sözleri her dem yeni ve eskimiyor. Yunus sanki bu gün konuşuyor. Bu günün insanına sesleniyor. Aradan yüzlerce yıl geçmesine rağmen iller, yollar, işler, adetler değişse de onun sözleri hala gönül yaralarımıza merhem oluyor.
Bu gizli sırrın, ölmezliğin sebebi nedir? Eskilerin sözleri niçin eskimiyor?
Ehlidir hüsnünü muhalif etme
Mektebi irfandan bir kadem gitme
Sana dört sözüm var sakın unutma
Bir öğren, bir öğret, bir oku, bir yaz.
Karacaoğlan
Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola zehirli aşı
Yağ ile bal ede bir söz
Yunus Emre
Şairlerin 600-700 yıl evvel dillerinden dökülen sözler sanki bu gün yazılmış gibi taptaze hemde bu günün insanına öğütler verecek kadar olgun.
Hep aklımı kurcalayan bu sırrı bir dosta danıştım. 'Üstad dedim nedir bu işin sırrı?' Verdiği cevabı ne kadar anladım ne kadar anlatabilirim bilmem.
Bana yine bir şiirle cevap geldi!
"Dil söyler
Kulak dinler
Gönül söyler
Kainat dinler
Yunus Emre
Eskilere o sözler söyletiliyor. Sülük sona ermeden söylenen sözler uçup gider.
Seyr-ü sülük tamamlanınca söz dilden çıkmaz ruhtan gelir. Ruh ölümsüz olduğundan sözler de ölümsüz oluyor."
Sende ara sende bul,
Sen de ara sen de bul!
Sana ayb olmuşken
Başkasının ayıbını arama!
Sev sevil amma üçüncüsü olma!
Söz mülkünün sahibi olan gönül erleri, ölmez bir dil ve ölmez eserler bırakıp gittiler. Onların bu cihanda buldukları sırra yalnız biz değil tüm insanlık hasret.
Rabbim önce o sırları bize buldursun sonrada tüm cihana anlatabilecek bir gönül versin.
Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri bu sırra Mazhar olanlara hitaben;
Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
Olmak ister isen bu yolda mahir,
Harabat ehlini hor görme şakir,
Defineye malik viraneler var.
Demiş.
Bizler o iklimi çoktan yitirdik. Hiç olmazsa izlerini arayalım;
Yine bir şiirle hasretimizi dile getirip yazımızı sonlandıralım;
Sözün ve yolun baş çeşmesi ruhumun
Canım içre sevinç verir sözlerin
Baktığın dağların düşüncesi bile ağlatır beni
Hür olurum buyruklarını bir bir donansam sultanım.
Aşkın bin gözlü devasa bir baş imiş
Yur her birini uykularından sohbetin
Dinlen ey Zarif bilatedbir çok söz açtın
Bu kırık akılla ne cürettir yaptığın.
Cahit Zarifoğlu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.