AŞIK DERTLİ’YE MEKTUP

Bir yandan çayımı içiyorum bir yandan radyo dinliyorum. Melihat Gürses o güzel sesiyle, sözleri Aşık Dertli’ye ait bir şarkıyı söylüyor:

“Hani ya sadık deyu methettiğin ol nevcivan

Dün gece o dilberi bir badeye oynattılar

Gördüm o huri sıfat ağyar ile ülfet eyler

Hasetinden Derdli'yi toplar gibi patlattılar”

Aşık Dertli'yi (1772-1846) düşündüm. Çobanlık yapmış, elinde saz diyar diyar gurbet gezmiş. Karşılığı olmayan aşklar yaşamış.  Bir ara bunalım geçirip intihara kalkışmış. Asıl adı ibrahimdir. Kendini o kadar dertli bulmuş ki, Dertli mahlasını kullanmış.

Aşık Dertli, “Dün gece o dilberi bir badeye oynattılar/Gördüm o huri sıfat ağyar ile ülfet eyler/Hasetinden Dertliyi toplar gibi patlattılar” derken kim bilir bunu nasıl bir iç kanaması içinde söylemiştir. Sevdiği onun hayallerinin süsü, aşkının mukaddesi, yüreğinin nadide çiçeği iken bir başkasının sıradan eğlencesi, parayla satın alacağı oyuncağı gibi.

Dertli çaresizliğini hisseder. “Neylesin derdine tabip Dertli'nin” der. Dertli, sevdiğiyle vuslata ermediğini şu sözlerle dile getirir.

“Bu dil daim senin hasretin çeker

Cihanda görmedim sen gibi dilber

Olmadı bi kerre vuslat müyesser

Dilberler içinde pek cefacısın”

Öyle dertlidir ki nerdeyse Allah'a sitem eder:

“Dertli'ye tükenmez nice dert verdin

Ne çekmeğe sabır ne gayret verdin

Ne saltanat verdin ne devlet verdin

Ya niçin getirdin dünyaya beni”

Aslında Dertli'nin aşk acısını bir çok aşık yaşamıştır. Yürek başka telden çalmıştır, hayatın gerçekleri ise başka telden. Her aşık hasretin acısını feryat etmiş, şiire dökmüştür.

Ben de Aşık Dertli'ye bir mektup yazmak ihtiyacı duydum:

Sanma aşk acısı sade sende var

Biz de çektik aşktan bil Aşık Dertli

Gönlümüzden eksilmedi ahu zar

Ne feryatlar etti dil Aşık Dertli

*          *

Vuslat ile hasret durmaz yanyana

Aşık kalbi mum gibi yana yana

Vuslatsız hasrete nasıl dayana

Böyle aşk yüreğe zül Aşık Dertli

*             *

Sen seversin başkasına yar olur

Yıkılırsın dünya sana dar olur

Sanırsın ki mevsim sonbahar olur

Solar içindeki gül Aşık Dertli

*             *

Halden bilmez seni deli sanırlar

Aşksız ham sofuyu veli sanırlar

Parasız sevdayı ölü sanırlar

Oysa aşksız hayat çöl Aşık Dertli

*             *

Güzellerin kemendine takıldın

Gün görmedin zalim yardan sıkıldın

Dert çektin dünyada yandın, yakıldın

Her ateşin sonu kül Aşık Dertli

*         *

Bilesin ki sana burda yoldaş var

İçimizde türlü türlü ateş var

Ne gelenler bilir ne giden yazar

Şu dünya bir garip yol Aşık Dertli

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Durdu Güneş Arşivi